Salih Kürt Ismi Mi ?

Podhani

Global Mod
Global Mod
Salih Kürt İsmi mi? Bir İsimden Doğan Hikâye

Selam dostlar,

Bugün size içimde yer eden, bir ismin ne kadar derin anlamlar taşıyabileceğini bana yeniden hatırlatan bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki siz de bir gün kendi isminizin arkasındaki hikâyeyi merak etmişsinizdir. Benim hikâyem Salih’in hikâyesi. O, bir ismin sadece kelimelerden değil; kimlikten, aidiyetten ve kalpten oluştuğunu bana gösterdi.

---

Bir Kış Günü ve Bir Soru: “Salih Kürt İsmi mi?”

O gün soğuk bir ocak sabahıydı. Okulun kantininde çayını karıştıran Salih, gözlerini uzaklara dikmişti. Masada Ayşe ve Murat da vardı. Üçü aynı okulda öğretmendi, aynı serviste gelip giderlerdi, ama o sabahın sessizliği diğerlerinden farklıydı.

Ayşe merakla sordu:

> “Ne oldu Salih, bir şeye mi takıldın?”

Salih gülümsedi ama o gülümseme eksikti.

> “Dün akşam yeğenim doğmuş, adını Salih koymak istemişler ama biri demiş ki, ‘O Kürt ismi değil, Arap ismi.’ Şimdi düşünmeden edemiyorum, ben kimim?”

O an masaya bir sessizlik çöktü. Çayın buharı aralarında bir sis perdesi gibi dolaştı. Basit bir soruydu belki, ama altında yüzyıllık kimlik tartışmaları, dillerin ve kültürlerin birbirine karıştığı tarihsel bir derinlik yatıyordu.

---

Murat’ın Bakışı: Çözüm Arayan Bir Zihin

Murat, olaylara hep mantıkla yaklaşan, pratik zekâlı biriydi. O, duygulara değil verilere inanırdı. Masadaki sessizliği bozdu:

> “Aslında isimlerin kökeni araştırılırsa, bu tür tartışmalar anlamsız. Salih Arapça kökenli, ‘iyi, doğru, erdemli’ demek. Ama bugün birçok Kürt ailede, Türk ailede, hatta Fars kökenli ailelerde bile kullanılıyor. Yani evrenselleşmiş bir isim.”

Murat’ın sözleri akla yatkındı. İnternetten birkaç kaynak açtı, etimolojik açıklamalar buldu.

> “Bak,” dedi, “dilsel köken başka, kültürel aidiyet başka. Bir ismin Kürtçe olmaması, onu bir Kürt’ün taşıyamayacağı anlamına gelmez.”

Salih başını salladı ama Murat’ın cümleleri kalbine değil, zihnine dokunmuştu. Çünkü mesele sadece dil değil, bir kimlik meselesiydi.

---

Ayşe’nin Duruşu: Empatinin Gücü

Ayşe, her şeyi hissederek yaşayan, sözcüklerin ardındaki duyguları görebilen bir kadındı. Sakin bir sesle konuştu:

> “Biliyor musun Salih, isim bazen bir dua olur, bazen bir kimlik, bazen de bir yaradır. Senin ismin, senin hikâyeni anlatıyor. Kim söyledi, nereden geldi, önemli değil. Sen o ismi yaşadığın her an yeniden tanımlıyorsun.”

Salih başını kaldırdı, gözleri hafif nemlenmişti.

> “Ama insanlar hemen etiketliyor,” dedi. “Kürt ismi mi, Türk ismi mi, Arap ismi mi… Sanki kim olduğumuzu sadece kelimeler belirliyormuş gibi.”

Ayşe gülümsedi:

> “Belki de mesele ismin kimden geldiği değil, o ismin kiminle anlam bulduğu.”

O an Salih anladı: Murat haklıydı, bilgi gerekiyordu. Ama Ayşe de haklıydı, anlam gerekiyordu. Çünkü insan sadece akılla değil, kalple de yaşar.

---

Bir İsimden Kimliğe: Salih’in İçsel Yolculuğu

O akşam Salih eve döndü. Eski bir sandığın içinde babasının mektuplarını buldu. Bir tanesinde şu cümle yazılıydı:

> “Oğlumun adını Salih koydum, çünkü bu topraklarda iyi kalpli olmak en büyük cesarettir.”

O an gözlerinden yaşlar aktı. Meğer babası, kimliklerin ötesinde bir anlam yüklemişti o isme. “Salih” sadece bir kelime değildi, iyiliğin, dürüstlüğün ve insan kalmanın simgesiydi.

Salih o gece uzun süre düşündü. İsminin kökenini değil, anlamını taşımanın önemini fark etti. O artık sadece bir isim değil, bir değerdi.

---

Ertesi Gün: Bir Okul, Bir Tartışma, Bir Farkındalık

Ertesi sabah, okulda öğrencilerle isimlerin anlamı üzerine bir etkinlik yaptılar. Her öğrenci kendi isminin hikâyesini anlattı. Kimisi dedesinden almıştı, kimisi bir şairden, kimisi bir hayalden.

Salih de kendi hikâyesini paylaştı.

> “Benim adım Salih. Arapça kökenliymiş, ama ben onu annemin duası, babamın inancı, halkımın umudu olarak taşıyorum. İsim, sadece bir kökten doğmaz; yaşadıklarımızdan, hissettiklerimizden, sevdiklerimizden beslenir.”

Sınıf alkışladı. O an Salih’in içindeki o karmaşa yerini dinginliğe bıraktı. Çünkü artık biliyordu: İnsan, ismini taşımaz sadece; onu anlamlandırır, dönüştürür, büyütür.

---

Farklı Bakışlar, Ortak Gerçekler

Murat o akşam Salih’e mesaj attı:

> “Senin konuşman bana şunu düşündürdü; belki de biz bazen fazla analitik düşünüyoruz. Her şeyi sınıflandırıyoruz ama hissetmiyoruz.”

Ayşe de yazdı:

> “Bugün öğrencilerden biri kendi isminin anlamını anlatırken ağladı. Senin hikâyen onlara da dokundu.”

Salih ise sadece şu cevabı verdi:

> “Bir isim, kalpten geçtiği anda artık sadece kelime değildir.”

---

İsimler, İnsanlar ve Birlikte Anlam Üretmek

Bugün “Salih Kürt ismi mi?” sorusu hâlâ bazılarının dilinde dolaşabilir. Ama asıl mesele, o ismin kime ait olduğu değil; o ismi taşıyan insanın neyi temsil ettiğidir.

Kültürler birbirine karışır, diller değişir, anlamlar evrilir. Ama insanın içinde taşıdığı değerler, sevgi, dürüstlük, iyilik… İşte onlar evrenseldir.

Salih, Ayşe ve Murat’ın hikâyesi aslında hepimizin hikâyesi. Hepimiz bir isim taşıyoruz; kimi zaman o isimle gururlanıyoruz, kimi zaman sorguluyoruz. Ama sonunda fark ediyoruz ki, isimler bizi ayırmaz; anlamlarıyla, hikâyeleriyle, duygularıyla bizi birleştirir.

---

Forumdaşlara Sorular

Peki dostlar, siz ne düşünüyorsunuz?

- Sizce bir ismin kökeni, kimliği belirler mi yoksa kimlik mi isme anlam katar?

- Sizin isminizin arkasında nasıl bir hikâye var?

- İsimler bizi ayıran mı, yoksa birleştiren mi unsurlar?

Yorumlarda kendi hikâyenizi, hislerinizi paylaşın. Çünkü belki de hepimizin içinde bir “Salih” vardır; anlamını arayan, kökenini sorgulayan, ama en çok da insan kalmaya çalışan…
 
Üst