Selin
New member
APA Tarzı Alıntı Nasıl Yapılır? Alıntı Yaparken Kaynak Göstermek mi, Ruh Çağırmak mı?
Selam sevgili forum ahalisi

Bugün konumuz, akademik dünyanın “sessiz kabusu”, tez yazarlarının “gizli travması”, öğrencilerin “kâbuslu rüyası”: APA tarzı alıntı yapmak!
Yani şu parantez içindeki “(Yılmaz, 2022)” şeyleri var ya, işte onlardan bahsediyorum.
Ama merak etmeyin, bu başlıkta sizi sıkıcı kurallara boğmayacağım.
Burada APA’nın trajikomik tarafını konuşacağız.
Hazırsanız, hem gülelim hem de şu alıntı meselesine biraz mizah katalım. Çünkü belli ki APA stili, insana sabır, düzen ve bir miktar cinnet öğretiyor!
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Abi Kopyala-Yapıştır, Kaynağı Sonra Düşünürüz.”
Forumda erkek tayfa APA’yı genelde “çözülmesi gereken bir görev” olarak görür.
“Abi, paragrafı yapıştırdım ama kaynak kısmını sonra hallederiz.”
Yani onlar için öncelik içeriği doldurmak, detayları sonra bir şekilde “düzenlemek”.
Bir arkadaş anlatır mesela:
> “Ben APA yapmayı oyun gibi görüyorum. Her cümleye (Yılmaz, 2020) yazınca içim rahatlıyor. Yılmaz kim, bilmiyorum ama adam her şeyi yazmış!”
Bir diğeri hemen destek verir:
> “Kanka, ben Google Scholar’dan buluyorum, rastgele seçip ekliyorum. Bazen makale fizikten, ama konum sosyoloji. Hoca anlamaz.”
Erkekler için APA, bir strateji oyunudur.
Bazısı “Ctrl+C, Ctrl+V” ustası olur, bazısı “Mendeley” ya da “Zotero” gibi araçlara sığınır.
Ama hepsi aynı noktada birleşir:
“Abi, en kötü ihtimalle parantez açıp kapatırım, biri çıkar o yazar olmuştur.”
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Kaynağı Doğru Gösterelim, Yazara Saygı Duymak Lazım.”
Kadın forumdaşlar APA’yı bir etik mesele olarak görür.
“Birinin emeğini alıp kaynak göstermemek bana yanlış geliyor.”
Onlar için APA sadece bir biçim değil, akademik nezaketin göstergesidir.
Bir kullanıcı yazmıştı:
> “Ben her alıntıyı yaparken içimden yazara teşekkür ediyorum. (Teşekkürler, Smith, 2018.) Çünkü o olmasa bu cümleyi kuramazdım.”
Bir diğeri de şöyle demişti:
> “Arkadaşlar, sadece parantez açıp tarih yazmak yetmez. APA, ruhu olan bir sistemdir.”
İşte tam bu yüzden kadınlar APA’da çok daha başarılıdır.
Onlar parantez açarken bile özenlidir: virgül mü, nokta mı, yılı mı önce yazmalı, hepsini bilir.
Ve erkeklerin “kanka hallederiz” yaklaşımını görünce derin bir nefes alırlar:
> “Siz bibliyografya kısmını aşk mektubu gibi mi yazıyorsunuz, neden bu kadar karmaşık?”
---
APA Stili Nedir, Ne Değildir?
APA tarzı, Amerikan Psikoloji Derneği’nin geliştirdiği bir referans sistemidir.
Yani “Ben bu bilgiyi uydurmadım, bir yerden aldım ama dürüstüm.” demenin akademik yoludur.
Ama öyle bir sistem ki…
İnsanı hem öğretir, hem tüketir.
Yanlış virgül koyarsan bile sistem seni affetmez.
Bir forumdaş bir keresinde şöyle yazmıştı:
> “APA 7’ye göre yazdım ama hoca dedi ki: Bu 6. sürüm gibi kokuyor.”
> Evet, APA’da koku bile önemli!
Kural özetleri:
- Metin içi alıntı: (Yazar, Yıl)
- Doğrudan alıntıysa: (Yazar, Yıl, s. xx)
- Çok yazarlıysa: (Yazar1 & Yazar2, Yıl)
- Kaynakçada ise, ters çevrilmiş isimler, italikler, noktalama orgazmı…
Ama bunları anlatmaya kalkarsak 800 değil, 8000 kelimeye çıkarız.
O yüzden biz mizah kısmında kalalım.
---
Gerçek Hayatta APA Stili: Kaşıkla Yaz, Kürekle Düzelt
Bir öğrenci hayatında üç büyük korku vardır:
Turnitin yüzdesi
Hoca “Kaynağın nerede?” diye sorduğunda gelen kalp çarpıntısı
APA’nın virgülünü yanlış koymak
Kütüphanede saatlerce oturur, sonunda bir cümle yazar ve altına o meşhur satırı ekler:
(Yılmaz, 2023, s. 45)
O an kendini akademik olarak doğmuş hisseder.
Ama sonra fark eder ki, Yılmaz’ın makalesi aslında 2019’muş.
APA bir aşk ilişkisi gibidir: küçük bir tarih hatası, büyük bir kaosa yol açar.
Erkekler bu durumda genelde şöyle der:
“Abi, 2023 kalsın, kim bakacak ki?”
Kadınlar ise sabaha kadar kontrol eder:
“Hayır, orada 2019 yazıyordu, düzelteyim, yoksa içim rahat etmez.”
---
APA’nın Evrensel Dili: Noktalama ve Panik
APA tarzı öyle bir dildir ki, herkes aynı dili konuşur ama kimse tam anlamaz.
Birisi “et al.” der, diğeri “ve ark.” mıydı diye düşünür.
Hoca not verirken “APA’ya dikkat et” yazar, ama asla “hangisine dikkat etmen gerektiğini” söylemez.
Forumda biri yazar:
> “Ben 12 kaynakla başladım, APA yüzünden 8’ini sildim. Çünkü hepsinin yazarı yoktu!”
> Başka biri cevap verir:
> “Kanka, Wikipedia’yı APA’ya uydurmayı başardım, tarih yazdım, link ekledim, dua ettim.”
Ve en komiği:
> “Ben parantezi kapatmadığım için alıntı tüm sayfayı kapsadı, Turnitin %78 verdi.”
---
Forumdaşlara Soru: Sizce APA mı Zor, Aşk mı?
Şimdi gelelim asıl meseleye.
Sizce hangi ilişki daha karmaşık: bir insanla mı, APA’yla mı?
Çünkü APA da tıpkı insan ilişkileri gibi:
- Dikkat istiyor,
- Düzen bekliyor,
- Küçük bir hata yüzünden seni cezalandırıyor.
Bazı erkek forumdaşlar diyecek ki:
> “Abi, aşk kolay, APA parantezi kapatmıyor!”
> Kadın forumdaşlar da şöyle cevap verecek:
> “Aşk da zor ama en azından ‘et al.’ diye bitmiyor.”
---
Sonuç: Alıntı Yapmak Hayattır
Sonuçta ister stratejik olun ister empatik, APA tarzı alıntı yapmanın özü aynı:
Saygı, düzen ve biraz mizah.
Çünkü her alıntı aslında “Ben bu bilgiyi başkasından öğrendim, ama kendimce yorumladım.” demenin kibar yoludur.
APA bize sabrı, titizliği ve detay sevgisini öğretir… biraz da deliliği tabii.
Peki forumdaşlar, siz APA’yla nasıl anlaşıyorsunuz?
Parantez açınca panik mi geliyor, yoksa kaynakça hazırlamak size huzur mu veriyor?
Yoksa hâlâ “(Yılmaz, 2020)” yazınca bir güven duygusu mu hissediyorsunuz?
Yorumlara yazın, belki birlikte APA’dan sağ çıkmanın yollarını buluruz!

Selam sevgili forum ahalisi


Bugün konumuz, akademik dünyanın “sessiz kabusu”, tez yazarlarının “gizli travması”, öğrencilerin “kâbuslu rüyası”: APA tarzı alıntı yapmak!
Yani şu parantez içindeki “(Yılmaz, 2022)” şeyleri var ya, işte onlardan bahsediyorum.
Ama merak etmeyin, bu başlıkta sizi sıkıcı kurallara boğmayacağım.
Burada APA’nın trajikomik tarafını konuşacağız.
Hazırsanız, hem gülelim hem de şu alıntı meselesine biraz mizah katalım. Çünkü belli ki APA stili, insana sabır, düzen ve bir miktar cinnet öğretiyor!

---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Abi Kopyala-Yapıştır, Kaynağı Sonra Düşünürüz.”
Forumda erkek tayfa APA’yı genelde “çözülmesi gereken bir görev” olarak görür.
“Abi, paragrafı yapıştırdım ama kaynak kısmını sonra hallederiz.”
Yani onlar için öncelik içeriği doldurmak, detayları sonra bir şekilde “düzenlemek”.
Bir arkadaş anlatır mesela:
> “Ben APA yapmayı oyun gibi görüyorum. Her cümleye (Yılmaz, 2020) yazınca içim rahatlıyor. Yılmaz kim, bilmiyorum ama adam her şeyi yazmış!”
Bir diğeri hemen destek verir:
> “Kanka, ben Google Scholar’dan buluyorum, rastgele seçip ekliyorum. Bazen makale fizikten, ama konum sosyoloji. Hoca anlamaz.”
Erkekler için APA, bir strateji oyunudur.
Bazısı “Ctrl+C, Ctrl+V” ustası olur, bazısı “Mendeley” ya da “Zotero” gibi araçlara sığınır.
Ama hepsi aynı noktada birleşir:
“Abi, en kötü ihtimalle parantez açıp kapatırım, biri çıkar o yazar olmuştur.”
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Kaynağı Doğru Gösterelim, Yazara Saygı Duymak Lazım.”
Kadın forumdaşlar APA’yı bir etik mesele olarak görür.
“Birinin emeğini alıp kaynak göstermemek bana yanlış geliyor.”
Onlar için APA sadece bir biçim değil, akademik nezaketin göstergesidir.
Bir kullanıcı yazmıştı:
> “Ben her alıntıyı yaparken içimden yazara teşekkür ediyorum. (Teşekkürler, Smith, 2018.) Çünkü o olmasa bu cümleyi kuramazdım.”
Bir diğeri de şöyle demişti:
> “Arkadaşlar, sadece parantez açıp tarih yazmak yetmez. APA, ruhu olan bir sistemdir.”
İşte tam bu yüzden kadınlar APA’da çok daha başarılıdır.
Onlar parantez açarken bile özenlidir: virgül mü, nokta mı, yılı mı önce yazmalı, hepsini bilir.
Ve erkeklerin “kanka hallederiz” yaklaşımını görünce derin bir nefes alırlar:
> “Siz bibliyografya kısmını aşk mektubu gibi mi yazıyorsunuz, neden bu kadar karmaşık?”
---
APA Stili Nedir, Ne Değildir?
APA tarzı, Amerikan Psikoloji Derneği’nin geliştirdiği bir referans sistemidir.
Yani “Ben bu bilgiyi uydurmadım, bir yerden aldım ama dürüstüm.” demenin akademik yoludur.
Ama öyle bir sistem ki…
İnsanı hem öğretir, hem tüketir.
Yanlış virgül koyarsan bile sistem seni affetmez.
Bir forumdaş bir keresinde şöyle yazmıştı:
> “APA 7’ye göre yazdım ama hoca dedi ki: Bu 6. sürüm gibi kokuyor.”
> Evet, APA’da koku bile önemli!
Kural özetleri:
- Metin içi alıntı: (Yazar, Yıl)
- Doğrudan alıntıysa: (Yazar, Yıl, s. xx)
- Çok yazarlıysa: (Yazar1 & Yazar2, Yıl)
- Kaynakçada ise, ters çevrilmiş isimler, italikler, noktalama orgazmı…
Ama bunları anlatmaya kalkarsak 800 değil, 8000 kelimeye çıkarız.
O yüzden biz mizah kısmında kalalım.

---
Gerçek Hayatta APA Stili: Kaşıkla Yaz, Kürekle Düzelt
Bir öğrenci hayatında üç büyük korku vardır:



Kütüphanede saatlerce oturur, sonunda bir cümle yazar ve altına o meşhur satırı ekler:
(Yılmaz, 2023, s. 45)
O an kendini akademik olarak doğmuş hisseder.
Ama sonra fark eder ki, Yılmaz’ın makalesi aslında 2019’muş.
APA bir aşk ilişkisi gibidir: küçük bir tarih hatası, büyük bir kaosa yol açar.

Erkekler bu durumda genelde şöyle der:
“Abi, 2023 kalsın, kim bakacak ki?”
Kadınlar ise sabaha kadar kontrol eder:
“Hayır, orada 2019 yazıyordu, düzelteyim, yoksa içim rahat etmez.”
---
APA’nın Evrensel Dili: Noktalama ve Panik
APA tarzı öyle bir dildir ki, herkes aynı dili konuşur ama kimse tam anlamaz.
Birisi “et al.” der, diğeri “ve ark.” mıydı diye düşünür.
Hoca not verirken “APA’ya dikkat et” yazar, ama asla “hangisine dikkat etmen gerektiğini” söylemez.
Forumda biri yazar:
> “Ben 12 kaynakla başladım, APA yüzünden 8’ini sildim. Çünkü hepsinin yazarı yoktu!”
> Başka biri cevap verir:
> “Kanka, Wikipedia’yı APA’ya uydurmayı başardım, tarih yazdım, link ekledim, dua ettim.”
Ve en komiği:
> “Ben parantezi kapatmadığım için alıntı tüm sayfayı kapsadı, Turnitin %78 verdi.”
---
Forumdaşlara Soru: Sizce APA mı Zor, Aşk mı?
Şimdi gelelim asıl meseleye.
Sizce hangi ilişki daha karmaşık: bir insanla mı, APA’yla mı?
Çünkü APA da tıpkı insan ilişkileri gibi:
- Dikkat istiyor,
- Düzen bekliyor,
- Küçük bir hata yüzünden seni cezalandırıyor.
Bazı erkek forumdaşlar diyecek ki:
> “Abi, aşk kolay, APA parantezi kapatmıyor!”
> Kadın forumdaşlar da şöyle cevap verecek:
> “Aşk da zor ama en azından ‘et al.’ diye bitmiyor.”
---
Sonuç: Alıntı Yapmak Hayattır
Sonuçta ister stratejik olun ister empatik, APA tarzı alıntı yapmanın özü aynı:
Saygı, düzen ve biraz mizah.
Çünkü her alıntı aslında “Ben bu bilgiyi başkasından öğrendim, ama kendimce yorumladım.” demenin kibar yoludur.
APA bize sabrı, titizliği ve detay sevgisini öğretir… biraz da deliliği tabii.

Peki forumdaşlar, siz APA’yla nasıl anlaşıyorsunuz?
Parantez açınca panik mi geliyor, yoksa kaynakça hazırlamak size huzur mu veriyor?
Yoksa hâlâ “(Yılmaz, 2020)” yazınca bir güven duygusu mu hissediyorsunuz?
Yorumlara yazın, belki birlikte APA’dan sağ çıkmanın yollarını buluruz!

