Taliban I Kim Kurdu ?

Emre

New member
Taliban'ı Kim Kurdu?

Taliban, 1994 yılında Afganistan'da kurulan ve kısa süre içinde ülkenin büyük bir kısmını ele geçiren radikal bir islamcı hareketin adıdır. Bu hareket, dönemin Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çekilmesinin ardından, iç karışıklıkların ve kaosun hâkim olduğu bir dönemde ortaya çıkmıştır. Taliban’ın kuruluşu, birkaç farklı faktörün birleşimiyle mümkün olmuştur. Bu makalede, Taliban’ın kimler tarafından kurulduğu, oluşum süreci ve ideolojik temelleri ele alınacaktır.

Taliban’ın Kuruluşu: Kimler Kurdu?

Taliban, Afganistan’ın güneyinde, özellikle Kandahar bölgesinde, dini liderler ve eski mücahitlerin bir araya gelmesiyle kuruldu. Hareketin kurucuları, çoğunlukla Pakistan’da eğitim almış, dini bir eğitimle yetişmiş kişilerdi. Bu kişiler, Sovyetler Birliği’ne karşı savaşan mücahitler arasında yer almış, 1980'lerin sonlarından sonra ise Afganistan’daki iç savaşın etkileriyle Afgan halkının yaşadığı çalkantılı ortamdan bıkmışlardı.

Taliban’ın Kurucusu Molla Ömer

Taliban’ı kuranların başında, Molla Muhammed Ömer gelir. Molla Ömer, hareketin lideri ve Afganistan’daki ilk Taliban hükümetinin başkanıdır. 1960 doğumlu olan Ömer, genç yaşlardan itibaren Afganistan’daki İslamcı akımlara katılmış, 1980'lerde Sovyetler Birliği’ne karşı savaşan mücahitlerle birlikte mücadele etmiştir. Sovyetlerin çekilmesinin ardından Afganistan, birçok silahlı grup ve hükümet arasında bir güç mücadelesine sahne olmuştur. Bu ortamda Molla Ömer, dini bir lider olarak öne çıkmış ve 1994 yılında, dini ve ahlaki temellere dayalı bir sistem kurma amacıyla Taliban’ı kurmuştur.

Taliban, özellikle dini eğitim almış ve militan bir yaklaşım benimsemiş kişilerden oluşuyordu. Molla Ömer’in liderliğinde, hareketin amacı, Afganistan’ı kendi anlayışlarına göre yönetmekti. Taliban’ın kuruluşu, aynı zamanda radikal bir İslam yorumu olan Deobandi mezhebi ve Hanefi fıkhı üzerine dayanmaktadır. Molla Ömer ve Taliban’ın diğer liderleri, ülkenin geleneksel yapılarına aykırı olarak, sert bir şekilde şeriat kuralları uygulamayı hedefliyorlardı.

Taliban’ın Destekçileri ve Dış Yardımlar

Taliban’ın yükselişi, sadece yerel destekle değil, aynı zamanda dış destekle de mümkün olmuştur. Pakistan, 1990’ların başlarında Taliban’ı destekleyen ülkelerin başında geliyordu. Pakistan hükümeti, Taliban’a eğitmen ve lojistik desteği sağlayarak, hareketin güçlenmesine yardımcı olmuştur. Pakistan, Afganistan’da istikrarsızlık yaratacak bir hükümetin iktidara gelmesinin kendi ulusal çıkarlarına hizmet edeceğini düşünüyordu. Ayrıca, Pakistan’ın askeri istihbarat servisi olan Inter-Services Intelligence (ISI), Taliban’a eğitim ve askeri destek sağlamıştır.

Bunun dışında, Suudi Arabistan gibi bazı Orta Doğu ülkeleri de Taliban’a finansal yardımlar göndermiştir. Suudi Arabistan, Taliban’ın şeriat kurallarına dayalı yönetim anlayışını, kendi mezhebi olan Vahhabiliğe yakın bulmuş ve bu yüzden hareketi desteklemiştir.

Taliban’ın Hedefleri ve İdeolojisi

Taliban’ın kurulduğu ilk yıllarda, hareketin ana hedefi, Afganistan’daki anarşiyi sona erdirmek ve ülkede İslami bir devlet kurmaktı. Ancak Taliban’ın yönetim anlayışı, oldukça sert ve katı bir İslam yorumu üzerine kuruluydu. Molla Ömer ve Taliban’ın ideolojik liderleri, İslam’ın en katı yorumunu, özellikle de şeriat hukukunu, Afgan halkına dayatmayı amaçlıyorlardı.

Taliban, geleneksel olarak kadınların toplumda yer almasını kısıtlayan bir dizi yasa getirmiştir. Kadınların eğitim alması, iş yerlerinde çalışması ve hatta dışarıda özgürce hareket etmeleri ciddi şekilde yasaklanmıştır. Kadınlar, kamusal alanda burka giymek zorunda bırakılmış ve yalnız başlarına dışarı çıkamamışlardır.

Taliban’ın İktidara Gelişi ve Etkileri

1994 yılında Taliban hareketi, hızla güç kazanmaya başlamış ve 1996 yılında, büyük bir kısmı ele geçirdikleri Afganistan’da hükümet kurmuşlardır. 1996’da Kabul’ü ele geçiren Taliban, ülkedeki tek egemen güç haline gelmiştir. Taliban hükümeti, Afganistan’ı İslami kurallara dayalı bir şekilde yönetmiş ve dünya çapında yalnızca Pakistan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi birkaç ülke tarafından tanınmıştır.

Taliban’ın yönetimi, ciddi insan hakları ihlalleri ile özdeşleşmiştir. Eğitim, kadın hakları ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar, tamamen kısıtlanmıştır. Ayrıca, Taliban yönetimi, Afgan halkı üzerinde şiddetli bir baskı kurarak, muhalefet hareketlerine karşı acımasız bir şekilde savaşmıştır.

Taliban ve Uluslararası İlişkiler

Taliban, iktidara geldikten sonra özellikle 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından, dünya çapında büyük bir uluslararası baskı ile karşı karşıya kalmıştır. 2001’deki saldırılar sonrasında Amerika Birleşik Devletleri, Taliban yönetimini Afganistan’daki El-Kaide terör örgütüne verdiği destek nedeniyle hedef almış ve Afganistan’a askeri müdahalede bulunmuştur. Bu müdahale, Taliban’ı devirmiş ancak hareket, 2000’li yılların ortalarından itibaren yeniden güç kazanmış ve 2021 yılında bir kez daha Afganistan’daki hükümeti devralmıştır.

Sonuç ve Günümüz Durumu

Günümüzde Taliban, 2021 yılında yeniden iktidara gelerek, Afganistan’da tekrar yönetim kurmuştur. Taliban’ın ilk kurucusu ve lideri Molla Muhammed Ömer 2013 yılında hayatını kaybetmiştir, ancak hareket hala onun ideolojisi ve liderliği altında şekillenen bir yapı ile yönetilmektedir. Taliban’ın yeniden iktidara gelmesi, Afganistan halkı için ciddi bir belirsizlik yaratmış, kadın hakları ve temel özgürlükler konusunda büyük endişelere yol açmıştır.

Sonuç olarak, Taliban, Molla Ömer’in liderliğinde, Pakistan’ın desteğiyle ve Afgan halkının dini hassasiyetlerine dayalı olarak kurulmuş bir harekettir. 1994’teki kuruluşundan bu yana, hareketin ideolojik ve askeri hedefleri, Afganistan’ın siyasi yapısını derinden etkilemiş ve global düzeyde geniş yankılar uyandırmıştır. Taliban, tarihi boyunca, özellikle şeriat ve kadın hakları konusunda katı politikaları ile tanınmış, uluslararası ilişkilerde büyük bir tartışma konusu olmuştur.
 
Üst