Konferans dışı toplantılar: Yaratıcı değişim için esnek format: röportaj
“Konferans dışı” terimi ne anlama geliyor? Bu tür olaylar hangi kurallara uyuyor ve bu kavramdan ne gibi avantajlar ve dezavantajlar doğuyor? iX, formatı on yıldır bilen ve çok sayıda konferansa katılmış veya organizasyonlarını destekleyen Gerd Aschemann'a sordu. Geçen yıldan bu yana kendisi ve beş kişilik bir ekip, Almanca konuşulan Java topluluğunda iki konferans dışı konferans düzenliyor; bunlardan biri JavaLand konferansının bir parçası. Organizatörlerin amiral gemisi etkinliği, teknik tartışmaların (yalnızca Java evreniyle ilgili değil) yelkencilikle birleştiği JSail'dir.
Duyuru
Konferans dışı: tanım ve kurallar
iX: Konferans dışı konferans nedir ve kuralları nelerdir?
Gerd Aschemann: Konferans dışı durum, bir konferanstaki en iyi konuşmaların koridor adı verilen molalarda yapıldığı gözlemine dayanmaktadır. Şehir efsanesi, aynı isimli yayıncıdan Tim O'Reilly'nin bunu ilk fark ettiğini ve bağımsız bir etkinliğe dönüştürdüğünü iddia ediyor.
Konferans dışı etkinliklerin farklı biçimleri ve adları vardır; örneğin Barcamp veya Open Space. Hepsinin ortak noktası, etkinliklerin içerik ve biçim konusunda çok az spesifikasyon sunması veya hiç belirtmemesi ve en fazla tek bir odağa odaklanmasıdır. Bu nedenle en önemli kurallardan biri şudur: Olabilecek her şey tam olarak olması gereken şeydir. Bir diğeri, orada bulunan kişilerin kesinlikle doğru kişiler olduğunu söylüyor.
Ancak bunlar tamamen yapılandırılmamış değildir; daha ziyade uygun bir yapıyla katılımcılar arasında yaratıcı alışverişi teşvik etmeye çalışırlar. Kural olarak, başlangıçta veya çoğunlukla ortada, orada bulunan herkesin argümanlarına katkıda bulunabileceği bir fikir pazarı kurulur. Bunlar daha sonra değerlendirilebilir ve çok fazla olması veya hatta birleştirilmesi durumunda önceliklendirilebilir.
Açık alanın ilkeleri
(Fotoğraf: Lisa Moritz)
Konular nihayet uygun zaman aralıklarına ve sınıflara bölünür ve bir konuyla ilgilenen herkes ilgili oturuma gider. Ancak burada da örneğin süreye ilişkin sabit kurallar yoktur. Sonunda, başka bir oturum için odayı boşaltmanız gerekebilir, tartışma daha sonra akşam yemeğinde veya diğer etkinliklerde devam ettirilebilir veya cevaplanmamış soruları yanıtlamak için daha sonra veya ertesi gün ikinci bir oturum açabilirsiniz.
Aynı şekilde bir tartışma sırasında orada kalmanıza da gerek yoktur. Format aynı zamanda insanların artık yanlarında hiçbir şey götüremeyeceklerini veya bir katkıda bulunamayacaklarını fark ettiklerinde hareketlilik kuralına göre başka konulara geçmeleri esasına dayanıyor. Bu katılımcılar, yani bombus arıları, genellikle bir konudan diğerine öneriler veya içgörüler aktarır, bu da konuların ağ oluşturmasını ve daha fazla bilgi alışverişini geliştirir. Diğer insanlar, yani kelebekler, olayın sürekliliğini ve çoğu zaman belirli bir sakinliği sağlar.
Avantajlar ve dezavantajlar
iX: Sizce bu konseptin avantajları ve dezavantajları neler?
Gerd Aschemann: Bana göre, konferans dışı toplantıların çok sayıda belirleyici avantajı var: Özellikle etkileşimlidirler, herkes fikirleriyle, dilekleriyle ve deneyimleriyle katkıda bulunabilir ve birbirlerinden öğrenebilirler. Konferans dışı etkinlikler güncel konuları ele alabilir. Normal bir konferans, konuların toplandığı, değerlendirildiği, seçildiği ve hazırlandığı uzun bir hazırlık sürecini gerektirir. Sonuç olarak içerik sorgulandığında genellikle birkaç aylık oluyor. Ayrıca çeşitli ticaret biçimlerine de izin verirler. Örneğin, bir sunumu klasik şekilde takip edebilirsiniz, ancak mümkün olduğunca orada bulunan herkesi dahil edebilir, moderatörlü veya moderatörsüz bir tartışma yapabilir, birlikte plan yapabilir veya spor gibi fiziksel aktiviteleri dahil edebilirsiniz. veya dans etmek ve çok daha fazlası. Ayrıca, konferans dışı konferansların çoğu gönüllülük esasına göre düzenleniyor ve bu nedenle maliyeti çok düşük. Birçoğu hafta sonları da yapılıyor, dolayısıyla işvereniniz ne olursa olsun, katılmak istiyorsanız mutlaka izin almanıza gerek yok. Bazıları ayrıca kreşler de düzenliyor.
Dezavantajları? Hiçbirini bilmiyorum. Biz organizatörlerin zaman zaman duyduğu sorun, şirketlerin, çalışanlarının konferans dışı bir toplantıdan tam olarak ne elde edeceklerini sormalarıdır. Soru elbette anlaşılabilir ancak çoğu zaman katılımcıların motivasyonu ile cevaplanabiliyor. Toplantıya katılan hemen hemen herkes birlikte geçirilen zamanı en iyi şekilde değerlendirmek, kendi deneyimlerini ve başkalarının bilgilerini de beraberinde getirmek istiyor. Bu alışveriş birçok kişi tarafından duygusal düzeyde bile çok yoğun bir deneyim olarak algılanıyor ve hem organizatörlere hem de evdeki meslektaşlarına ve üstlerine aktarılıyor.
Tipik olarak, konferans dışı bir konferans sırasında tartışma, orada bulunanların yaşamlarının ve çalışmalarının gerçekliğiyle çok daha yakından bağlantılıdır. Bir konferansta genel bir sunumla mümkün olandan daha fazla çözüm geliştirilir. Bu sadece farklı bir şey ve dolayısıyla normal eğitimle karşılaştırıldığında belki de özel bir şey.
Öngörülemeyen olaylar
iX: Bir konferansın gidişatı planlanamaz; bir lider olarak beklenmeyen olaylarla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Gerd Aschemann: Şans eseri, JSail'deki konferans dışı konferansımızın sorumlusu tek kişi ben değilim, bildiğim tüm konferans dışı konferanslar gibi biz iyi bir takımız. Katılımcılar genellikle başarıdan kendilerini özellikle sorumlu hissederler ve organizasyona önceden veya sahada aktif olarak dahil olurlar. Sınırlı gereksinimler nedeniyle elbette biraz esnek olmanız ve süreç ve formatlardaki değişikliklere anında uyum sağlamanız gerekiyor. Ancak bu hem organizatörler hem de katılımcılar için geçerlidir ve her zaman işe yaramıştır.
Örneğin JSail'de zamana büyük ölçüde güveniyoruz. Açık havada oturumlar düzenleyebilmeniz ve hatta birlikte yelken açmaya gidebilmeniz harika bir şey. Bu işe yaramazsa, yeniden planlamanız ve diğer ortak faaliyetlere geçmeniz yeterlidir.
iX: En iyi konferans dışı deneyiminiz neydi?
Gerd Aschemann: Birçok güzel anı düşünüyorum. Konferanslar aracılığıyla kişisel ve profesyonel ağımı büyük ölçüde genişlettim ve harika dostluklar geliştirdim. Her şeyden önce çok etkileyici konuşmalar vardı.
Birkaç yıl önce bir konferansta dışadönüklük ve içe dönüklük üzerine harika bir oturum yapmıştık. Bu elbette geniş bir yelpaze, ancak ben de dahil olmak üzere katılımcılardan çoğunun daha çok içe dönük olarak tanımlandığını öğrendim. Daha sonra kelimenin anlamını dikkatlice inceledik. Mesela birçoğumuz panellere katılmakta, konferanslarda sunum yapmakta hiç sorun yaşamadık. Ancak çoğu, madalyonun diğer yüzünü de biliyordu: Bir gruptan çekilmek ve pillerini yeniden şarj etmek için zaman ayırmak. Konferans dışı toplantılar genellikle alanı ve gerekli karşılıklı saygıyı sağlar.
Duruşma!
iX: Hala konferansa katılma konusunda kararsız olan insanlara ne söylemek istersiniz?
Gerd Aschemann: Sadece denemenizi tavsiye edebilirim. Belirli sayıda katılımcının olması doğal olarak konu çeşitliliğini ve çeşitliliğini artırsa da, yalnızca birkaç saat sürdüğü veya yönetilebilir sayıda katılımcıya sahip olduğu için buna uygun küçük etkinlikler de vardır.
Viyana yakınlarındaki Kooperatif Modelleme Kampı veya Nürnberg'deki DevOps Kampı gibi pek çok etkinliğin tematik bir odağı var – benim geçiş ilaçlarımdan biri. Nürnberg metropol bölgesinde, örneğin yazılım oluşturma ve test etme veya yazılım mühendisliği konularında çok sayıda, genellikle bir günlük, konferans dışı konferanslar düzenlenmektedir. Bu tür konferans dışı toplantılarda, yeni gelenlerin en azından başlamalarını kolaylaştıracak iyi bir tematik referansı vardır. Biraz araştırırsanız, Almanca konuşulan bölge ve ötesinde ilginç teklifler bulacaksınız.
Öte yandan, üç gün boyunca yaklaşık 200 katılımcının yer aldığı SoCraTes veya Girit, Edinburgh veya Loire'daki Fransız kaleleri gibi özel yerlerde düzenlenen konferanslar gibi daha büyük etkinlikler de var. Java ortamından, Avrupa'da çok sayıda konferanssız konferansın ve hatta Japonya, Güney Afrika ve en son olarak Meksika'da dahil olmak üzere dünya çapında etkinliklerin düzenlendiği gevşek bir organizatör birliği olan JUnkonferans İttifakı mevcuttur.
Röportaj Madeleine Domogalla tarafından gerçekleştirildi.
Gerd Aschemann, serbest çalışan bir geliştirici ve yazılım mimarı olarak müşterilerine danışmanlık yapıyor. DevOps konusunun neredeyse her şeyi otomatikleştirme tercihini tatmin etmek için icat edildiğini hissetti. Özel odak noktası, yapay zeka tekniklerini kullanan geliştirme üretkenliği mühendisliğidir.
(mdo)