Deri Altına Dolgu Yapılması
Yaşlanma üzerinde yapılan araştırmalar yüz yaşlanmasında en kıymetli hadiselerden birinin yüz derisi altındaki yumuşak dokuların ve hatta kemik yapıların bile eriyerek azalmaları olduğunu göstermektedir. Bu bize yaşlanmanın yalnız deriyi etkilemediğini diğer dokuların da etkilendiğini öğretmiştir. Bu bilgi yaşlılık tedavisinde yalnız deri germe ameliyatlarının kâfi olmayacağını göstermiştir. Bilhassa yüz bölgesinde azalan hacmin bir biçimde yerine konulması gerekmektedir. Hacim (volüm) kaybı yalnız yaşlanma ile ortaya çıkmaz. Kaza, enfeksiyon, hastalıklar ve doğuştan gelen faktörler de çeşitli beden bölgelerinde çöküklük ve incelmelere yol açmaktadır. Tedavide en mantıklı ve geçerli olan prosedür eksikliği tıpkı doku ile gidermektir. Bedenin bir modülünden alınan bir dokunun (vücut parçasının) diğer bir bölgeye yerleştirilmesine “greft konulması” süreci denilir. En önemli greft çeşitleri şunlardır:
Deri greftleri
En sık kullanılan greftlerdir. Lakin bunlar hacim kazandırmakta çok etkisizdir ve daha epeyce yaralı deri bölgelerine deri yaması yapmak hedefi ile kullanılır.
Kıkırdak ve kemik greftleri
Bunlar lakin az ölçülerdeki eksiklikleri doldurmak için kullanılır. Bu dokuları fazla ölçüde elde etmek mümkün değildir zira bedendeki ölçüleri sonludur ve ekseriyetle fazlalık göstermezler.
Yağ dokusu
Fazla yağ dokusunun alınması epey evvelce beri uygulanan bir ameliyattır. Fakat evvelce çıkartılan yağ dokuları atılmakta idi. Son senelerda dolgu unsurlarına duyulan ilgi yağ dokusunun bedelini ortaya çıkarmıştır. Günümüzde bilinen en düzgün dolgu unsuru kişinin kendisinden alınan dokulardır. Bunların başında yağ dokusu gelir. Yağ dokusu eksilmiş yumuşak dokuları birebir yapıda bir kitle olarak yerine koyar. Ayrıyeten verildiği bölgedeki deriye canlılık ve tazelik getirir. Bunu muhtemelen ortasındaki vitamin tesiri yapan onarıcı unsurlar (büyüme faktörleri ve kök hücreler) yardımıyla gerçekleştirmektedir. Yağ ve doku enjeksiyonları şu anda bütün dünyada en hayli kullanılan güzelleştirme süreçlerinin başında yer almaktadır. Yağın alınması ağrılı olduğundan ameliyathanede ve anestezi altında (lokal yahut genel) gerçekleştirilir. Alınan yağlar saflaştırıldıktan daha sonra özel iğneler ile deri altına enjekte edilirler. Yağ dokusunun bir avantajı da liposuction ile küçük modüller halinde alındığında derin dondurucu ortasında (-60 ile -80 derecede) saklandığında uzun müddet (birkaç yıl) canlı kalabilmesidir. Bu sayede hastaya ileride bir daha dolgu yapılması gerektiğinde bir daha ameliyat ile yağ alınmasına gerek kalmaz. Sadece donmuş yağ eritilir ve tıpkı bireye bu yağ dokusu ile dolgu yapılır. Güvenilirlik ve tesiri kanıtlanmış olan bu formülü Prof. Dr. Ege Özgentaş sık olarak uygulamaktadır.
Yapay olarak üretilen dolgu hususları
1980 li senelerdan beri laboratuvarda üretilen unsurların dolgu emeli ile kullanılması üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. özetlemek gerekirse incelersek:
Kollajen
Zyderm ve Zyplast ismi ile piyasaya sürülmüş ve başlangıçta büyük ilgi görmüştür. Lakin kimi bireylerde alerjiye niye olması ve vakit içinde erimesi sebebi ile vakit içinde kullanması azalmıştır.
Bedendeki hususları taklit eden ticari dolgular
Laboratuvarlarda üretilen sentetik unsurların dolgu gayesi ile kullanılması pratik bir tahlil sağlar. Bu unsurların başında hyalüronik asit (HA) ve Poli L Laktik Asit gelir. Verilmeye hazır olarak enjektörlerin ortasında satıldıkları için kullanımları kolaydır. Poliklinik koşullarında uygulanabilirler. Lakin her iki unsur de beden tarafınca bir süre daha sonra büsbütün yok edilmekte yani yapıldıkları bölgede vakit içinde eriyip kaybolmaktadırlar. HA bedende bulunan bir unsurdur. Bu niçinle enjekte edildiğinde yabancı cisim tesiri yapmaz. Fakat ticari olarak 1 ml lik enjektörlerde satıldığından fazla ölçülerde verilmeye uygun değildir. Güzel tarafı ise istenmeyen bir durum ortaya çıktığında başla bir sentetik ilaç tarafınca yok edilebilmesidir.
Bedende mevcut olmayan kimyasal unsur içeren dolgular
Son vakit içinderda erimeyen kalıcı unsurlar de piyasada bulunmaktadır. Lakin beden için yabancı cisim olarak kabul edilen bu unsurların sorun çıkardıkları takdirde tedavileri güç olmaktadır. çabucak hemen emniyetli oldukları tam olarak kanıtlanamamıştır. Prof. Dr. Ege Özgentaş bu tıp kalıcı dolguları kullanmamaktadır.
Kan ve İçindeki Hususlar
Son senelerda “Vampir Yüz Germesi (Vampire Face Lift)” yahut “Kök Hücre Yüz Germesi (Stem Cell Face Lift)” üzere isimler altında sunulan güzelleştirici enjeksiyon halleri ortaya çıkmıştır. Bu süreçler enjekte edildikleri bölgede hacim artışı sağlamaktan fazlaca derinin tazelenmesi ve gençleştirilmesi maksadı ile uygulanır. Burada hastanın kanı alınarak laboratuvara gönderilir. Çeşitli süreçler kararı kan ortasındaki kimi hususlar (kök hücreler, plateletler, büyüme faktörleri vs.) ağır olarak bir sıvı ortasında toplanır ve bu zenginleştirilmiş sıvı deri altına enjekte edilerek deride yenilenme sağlanır. Fibroblastlar (deride bulunan özel hücreler) da bu iş için kullanılmaktadırlar. Kulak gerisinden deri modülü alınarak ortasındaki hücreler ayrıştırılıp çoğaltılır ve çabucak sonrasında özel bir sıvı ortasında deri altına enjekte edilir. çabucak hemen hayli yeni olan bu metotların aktiflikleri bilimsel olarak kanıtlanmaya muhtaçtır.
Yaşlanma üzerinde yapılan araştırmalar yüz yaşlanmasında en kıymetli hadiselerden birinin yüz derisi altındaki yumuşak dokuların ve hatta kemik yapıların bile eriyerek azalmaları olduğunu göstermektedir. Bu bize yaşlanmanın yalnız deriyi etkilemediğini diğer dokuların da etkilendiğini öğretmiştir. Bu bilgi yaşlılık tedavisinde yalnız deri germe ameliyatlarının kâfi olmayacağını göstermiştir. Bilhassa yüz bölgesinde azalan hacmin bir biçimde yerine konulması gerekmektedir. Hacim (volüm) kaybı yalnız yaşlanma ile ortaya çıkmaz. Kaza, enfeksiyon, hastalıklar ve doğuştan gelen faktörler de çeşitli beden bölgelerinde çöküklük ve incelmelere yol açmaktadır. Tedavide en mantıklı ve geçerli olan prosedür eksikliği tıpkı doku ile gidermektir. Bedenin bir modülünden alınan bir dokunun (vücut parçasının) diğer bir bölgeye yerleştirilmesine “greft konulması” süreci denilir. En önemli greft çeşitleri şunlardır:
Deri greftleri
En sık kullanılan greftlerdir. Lakin bunlar hacim kazandırmakta çok etkisizdir ve daha epeyce yaralı deri bölgelerine deri yaması yapmak hedefi ile kullanılır.
Kıkırdak ve kemik greftleri
Bunlar lakin az ölçülerdeki eksiklikleri doldurmak için kullanılır. Bu dokuları fazla ölçüde elde etmek mümkün değildir zira bedendeki ölçüleri sonludur ve ekseriyetle fazlalık göstermezler.
Yağ dokusu
Fazla yağ dokusunun alınması epey evvelce beri uygulanan bir ameliyattır. Fakat evvelce çıkartılan yağ dokuları atılmakta idi. Son senelerda dolgu unsurlarına duyulan ilgi yağ dokusunun bedelini ortaya çıkarmıştır. Günümüzde bilinen en düzgün dolgu unsuru kişinin kendisinden alınan dokulardır. Bunların başında yağ dokusu gelir. Yağ dokusu eksilmiş yumuşak dokuları birebir yapıda bir kitle olarak yerine koyar. Ayrıyeten verildiği bölgedeki deriye canlılık ve tazelik getirir. Bunu muhtemelen ortasındaki vitamin tesiri yapan onarıcı unsurlar (büyüme faktörleri ve kök hücreler) yardımıyla gerçekleştirmektedir. Yağ ve doku enjeksiyonları şu anda bütün dünyada en hayli kullanılan güzelleştirme süreçlerinin başında yer almaktadır. Yağın alınması ağrılı olduğundan ameliyathanede ve anestezi altında (lokal yahut genel) gerçekleştirilir. Alınan yağlar saflaştırıldıktan daha sonra özel iğneler ile deri altına enjekte edilirler. Yağ dokusunun bir avantajı da liposuction ile küçük modüller halinde alındığında derin dondurucu ortasında (-60 ile -80 derecede) saklandığında uzun müddet (birkaç yıl) canlı kalabilmesidir. Bu sayede hastaya ileride bir daha dolgu yapılması gerektiğinde bir daha ameliyat ile yağ alınmasına gerek kalmaz. Sadece donmuş yağ eritilir ve tıpkı bireye bu yağ dokusu ile dolgu yapılır. Güvenilirlik ve tesiri kanıtlanmış olan bu formülü Prof. Dr. Ege Özgentaş sık olarak uygulamaktadır.
Yapay olarak üretilen dolgu hususları
1980 li senelerdan beri laboratuvarda üretilen unsurların dolgu emeli ile kullanılması üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. özetlemek gerekirse incelersek:
Kollajen
Zyderm ve Zyplast ismi ile piyasaya sürülmüş ve başlangıçta büyük ilgi görmüştür. Lakin kimi bireylerde alerjiye niye olması ve vakit içinde erimesi sebebi ile vakit içinde kullanması azalmıştır.
Bedendeki hususları taklit eden ticari dolgular
Laboratuvarlarda üretilen sentetik unsurların dolgu gayesi ile kullanılması pratik bir tahlil sağlar. Bu unsurların başında hyalüronik asit (HA) ve Poli L Laktik Asit gelir. Verilmeye hazır olarak enjektörlerin ortasında satıldıkları için kullanımları kolaydır. Poliklinik koşullarında uygulanabilirler. Lakin her iki unsur de beden tarafınca bir süre daha sonra büsbütün yok edilmekte yani yapıldıkları bölgede vakit içinde eriyip kaybolmaktadırlar. HA bedende bulunan bir unsurdur. Bu niçinle enjekte edildiğinde yabancı cisim tesiri yapmaz. Fakat ticari olarak 1 ml lik enjektörlerde satıldığından fazla ölçülerde verilmeye uygun değildir. Güzel tarafı ise istenmeyen bir durum ortaya çıktığında başla bir sentetik ilaç tarafınca yok edilebilmesidir.
Bedende mevcut olmayan kimyasal unsur içeren dolgular
Son vakit içinderda erimeyen kalıcı unsurlar de piyasada bulunmaktadır. Lakin beden için yabancı cisim olarak kabul edilen bu unsurların sorun çıkardıkları takdirde tedavileri güç olmaktadır. çabucak hemen emniyetli oldukları tam olarak kanıtlanamamıştır. Prof. Dr. Ege Özgentaş bu tıp kalıcı dolguları kullanmamaktadır.
Kan ve İçindeki Hususlar
Son senelerda “Vampir Yüz Germesi (Vampire Face Lift)” yahut “Kök Hücre Yüz Germesi (Stem Cell Face Lift)” üzere isimler altında sunulan güzelleştirici enjeksiyon halleri ortaya çıkmıştır. Bu süreçler enjekte edildikleri bölgede hacim artışı sağlamaktan fazlaca derinin tazelenmesi ve gençleştirilmesi maksadı ile uygulanır. Burada hastanın kanı alınarak laboratuvara gönderilir. Çeşitli süreçler kararı kan ortasındaki kimi hususlar (kök hücreler, plateletler, büyüme faktörleri vs.) ağır olarak bir sıvı ortasında toplanır ve bu zenginleştirilmiş sıvı deri altına enjekte edilerek deride yenilenme sağlanır. Fibroblastlar (deride bulunan özel hücreler) da bu iş için kullanılmaktadırlar. Kulak gerisinden deri modülü alınarak ortasındaki hücreler ayrıştırılıp çoğaltılır ve çabucak sonrasında özel bir sıvı ortasında deri altına enjekte edilir. çabucak hemen hayli yeni olan bu metotların aktiflikleri bilimsel olarak kanıtlanmaya muhtaçtır.