Baston yutmuş gibi ne demek ?

Selin

New member
Baston Yutmuş Gibi: Toplumsal Cinsiyet, Irk ve Sınıfın Etkileri Üzerine Bir Bakış

Giriş: Sözlü Şiddetin Derin İzleri

Hepimizin duyduğu bir ifade var: "Baston yutmuş gibi." Bu deyim, toplumsal hayatta, bireylerin fiziksel ya da psikolojik bir darbe aldıklarında, ya da baskılanmış bir durumda olduklarında kullanılır. Ancak bu deyim, yüzeyde basit bir anlatım gibi görünse de, altında derin bir toplumsal anlam taşır. Özellikle kadınlar, etnik azınlıklar ve düşük sınıflardan gelen bireyler için, "baston yutmuş gibi" olma durumu sıkça karşılaşılan, sosyo-kültürel baskıların bir ifadesi olabilir. Toplumda bu tür ifadelerin nasıl şekillendiğini, cinsiyetin, ırkın ve sınıfın bu söylemleri nasıl etkilediğini anlamak, bizim için önemli bir adım olabilir. Bu yazıda, bu deyimin toplumsal cinsiyet, ırk ve sınıf gibi sosyal faktörlerle ilişkisini irdeleyeceğiz.

Toplumsal Yapılar ve Sosyal Normlar

Toplumda var olan normlar ve yapılar, bireylerin hayatlarını derinden şekillendirir. Herkes, cinsiyeti, ırkı, sınıfı ve diğer kimlikleri üzerinden belirli roller üstlenir ve bu roller, genellikle dayatılan toplumsal beklentilere dayanır. "Baston yutmuş gibi" deyimi, çoğu zaman bir tür pasifleşme ya da etrafındaki baskıdan dolayı suskunlaşma durumunu anlatır. Bu durum, özellikle kadınlar için toplumsal cinsiyet normlarıyla doğrudan ilişkilidir. Kadınların sosyal alanlarda susturulması, söz haklarının ellerinden alınması, onları adeta "baston yutmuş" bir hale getirebilir. Kadınların bu şekilde sosyal baskılarla karşılaşması, onların toplumda daha az görünür olmalarına, kimliklerini özgürce ifade edememelerine yol açar.

Toplumsal cinsiyet normları, genellikle kadınların ve erkeklerin rollerini belirler. Kadınlar, "sessiz kalması gereken" ya da "itiraz etmemesi gereken" bireyler olarak tanımlanırken, erkekler ise genellikle söz hakkı ve baskınlıkla ilişkilendirilir. Bu baskı, kadının sesini kısıtlamakla kalmaz; aynı zamanda kendisini ve toplumu algılama biçimini de etkiler. Peki, bu yapıların içinde kadınlar "baston yutmuş gibi" hissediyorsa, erkekler nasıl bir pozisyonda kalır?

Erkeklerin Durumu: Çözüm Arayışı ve Sorunlu Normlar

Erkekler, genellikle "güçlü" ve "söz sahibi" olma beklentisiyle yetiştirilir. Bu, erkeklerin toplumda kendilerini ifade etme biçimlerini doğrudan etkiler. Ancak bu norm, erkekleri de kısıtlar. Erkekler, bazen bu güç beklentisi içinde, duygusal açıdan baskı altında kalabilir ve kimlikleri üzerinde büyük bir sorumluluk hissi taşıyabilirler. Erkeklerin bu toplumsal baskıyı aşmaya çalışırken yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurduğumuzda, "baston yutmuş gibi" olma hissi, aslında erkekler için de anlamlı bir ifade olabilir. Erkekler, her zaman güçlü olmak zorunda olduklarını hissettiklerinde, duygusal açıdan yıpranabilirler. Toplumun onlardan beklediği sertlik ve kontrol, onları kendi içsel sıkıntılarını dışa vuramayan bireyler haline getirebilir. Bu noktada, erkeklerin de çözüm arayışı içinde olduklarını ve bazen bu normlarla mücadele etmekte zorlandıklarını gözlemlemek mümkündür.

Irk ve Sınıf Faktörlerinin Rolü

Irk ve sınıf, "baston yutmuş gibi" olma durumunu daha da karmaşık hale getirir. Çoğu zaman, ırkçılık ve sınıf ayrımcılığı, bireylerin kimliklerini baskılar ve onları ikinci sınıf vatandaşlar gibi hissettirebilir. Özellikle etnik azınlıklar, toplumda genellikle daha az görünürdür ve daha az söz hakkına sahiptirler. Bu, onların sosyal yapılar içinde daha izole bir konumda olmalarına neden olabilir. "Baston yutmuş gibi" olmak, bazen bir tür sessizlik ya da itaatsizlikle ilişkilendirilebilecek bir durum olarak görülse de, bu durum çoğu zaman bir direniş biçimi de olabilir. Etnik ve sınıfsal olarak dışlanmış bireyler, toplumsal normlar tarafından susturuldukları ve genellikle taleplerine karşılık verilmediği için bu tür bir durumu içselleştirebilirler.

Öte yandan, sınıfsal faktörler de bu durumu etkiler. Düşük gelirli bireyler, genellikle daha az fırsata sahip oldukları için sosyal hayatta kendilerini daha az ifade edebilirler. Sınıf farkları, toplumda daha az söz sahibi olma, daha az görünürlük gibi sonuçlara yol açar. Toplumda güçlü olanların sesleri duyulurken, düşük sınıflardan gelen bireyler, çoğu zaman "baston yutmuş" hissine kapılabilirler.

Sonuç: Çeşitli Deneyimlerin Değerlendirilmesi

"Baston yutmuş gibi" olma durumu, sadece bir deyimden çok daha fazlasıdır. Toplumda her birey, toplumsal yapılar, eşitsizlikler ve sosyal normlarla farklı şekillerde etkilenir. Kadınlar, erkekler, etnik azınlıklar ve düşük sınıflar, bu yapılar içinde farklı roller üstlenir ve çoğu zaman bu roller onları pasifleştirir. Ancak bu durumun her birey için farklı anlamları ve sonuçları olabilir. Bir toplumda "baston yutmuş gibi" olma hissi, sadece dışarıdan gelen baskıların bir sonucu değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizliklerin bir yansımasıdır.

Düşündürücü Sorular:

1. Toplumsal normlar, bireylerin kendilerini ifade etme biçimlerini nasıl şekillendiriyor?

2. "Baston yutmuş gibi" olma durumu, sadece pasif bir durumu mu ifade eder, yoksa bu bir tür direniş biçimi olabilir mi?

3. Erkeklerin toplumsal baskılarla mücadelesinde, duygusal özgürlük nasıl sağlanabilir?

4. Irk ve sınıf ayrımcılığı, bireylerin bu tür baskılara nasıl farklı tepki vermelerine yol açar?
 
Üst