Java dili Mayıs 2025'te otuz olacak. Sık sık öldü, her zaman kendini biraz yeniden keşfetti. Şu anda, Java ile olan deneyimleri üzerindeki toplum ilişkisinin iyi hizmet verdiği temsilciler, tüm olaylar (Javaone) hayata geri döndü. Java ile birlikte geçirdiğim zaman otuz yıl geriye gitmiyor. 1995 yılında temel BT kursu sırasında okul günlerimin sonunda Turbo Pascal ile uğraştım. Çalışmanın ikinci yılında, 1998'de bina hakkındaki bilgiler dersinde Java ile temasa geçtim. Muhtemelen 1.1 sürümüydü. Zaten dilden etkilenmiştim, ama o zaman Java'nın sonraki yıllarda beni ne kadar modelleyeceğini tahmin edemedim.
Java'nın hikayesi 90'ların başında Sun Microsystems'te başladı. James Gosling ve ekibi, donanım ve işletim sisteminden bağımsız olarak çalışan bir programlama dili oluşturmak amacıyla Oak adlı yeni bir proje geliştirdiler. Bu vizyon, ağdaki cihazların ortaya çıkan dönemini desteklemelidir. 1995 yılında, proje Java olarak yeniden adlandırıldığında, “bir kez yaz, atunite çalıştır” (her platformda yazma ve çalıştırma) vaat etme fikriydi. Java sadece programlama dili değil, aynı zamanda geniş JDK sınıfı kütüphanesi (Java Geliştirme Kiti) ve Java Sanal Makinesi (JVM).
Java ilk kez, doğrudan web tarayıcısında etkileşimli içerik gerçekleştirmesine izin veren uygulamanın tanıtımıyla büyük spot ışığına girdi. Web 1.0'ın hala oldukça statik olduğu bir zamanda, uygulamalar World Wide Web'i doğurdu. Ancak Java'nın daha da fazlası vardı: Çöp toplayıcı tarafından belleğin otomatik olarak düzenlenmesi, belleğin yönetiminin can sıkıcı görevini geliştirmeyi geliştirir ve istikrara katkıda bulunur. Çok işleme alan ve sağlam ağ teknolojileri, Java'yı dağıtılmış uygulamaların geliştirilmesi için özellikle ilginç hale getirdi. Bütün bunlar ses veya sınıf kütüphanesi ile geldi ve harici kitapçılar kullanmak gerekli değildi. Halen Hazırda Bekletme gibi çerçevenin kaputunun altında çalışan tek JDBC (Java veritabanının bağlantısı), Java 1.1'in tanıtımı ile 1997'den beri ilişkisel veritabanlarına izin vermenizi sağlar.
Falk Sippach, EMBARC Software Consulting GmbH'de mimar, danışman ve yazılım eğitmenidir. Java topluluğunda yer alıyor ve bilgilerini makaleler, blog yayınları ve derslerinde paylaşıyor.
Sunucuda Java
2000'li yılların başından itibaren Java, sunucu tarafı ve şirket uygulamalarının geliştirilmesi ve iyi nedenlerle giderek daha fazla kullanılmaktadır. J2EE'nin (Java 2 Platformu, Enterprise Edition) tanıtımı ile Java, kendisini kurumsal kritik yazılım için ciddi bir platform olarak kurdu. J2EE, merkezi zorluklar için standart çözümler sundu: işlemler, kalıcılık, mesajlaşma, güvenlik ve ölçeklenebilirlik. Enterprise Javabeans (EJBS), Servlets ve Javaserver sayfaları (JSP) teknik tabanı oluşturdu.
Ancak pratikte, bu kavramların çoğu çok ağır ve karmaşık olduğunu kanıtlamıştır. Arzu yapılandırması, dağıtım tanımlayıcısı ve uygulama sunucularına olan bağımlılıklar, alternatif yaklaşımlar isteyen geliştiricilere yol açtı. Yaklaşık 2003 için onları Bahar ve Hazırda Bekletme gibi projelerde buldular. Spring, önce bir bağımlılık enjeksiyonu ile, daha sonra tam bir ekosistemle hafif ve doğrulanabilir bir programlama modeli getirdi. Hibernate, nesnelerle ilgili haritalama için kendisini bir facto standardı olarak belirlemiştir ve o zamanın EJB'sinin birçok zayıf yönünü ortadan kaldırmıştır.
Java ortamındaki bu “açık kaynak devrimi”, mevcut mimariye esnek entegre edilebilen modüler tablolarda, sert ve hacimli uygulama sunucularından uzak bir paradigma değişimine yol açtı. Mikro hizmetler ve modüller gibi mimari yaklaşımlarla desteklenen geliştiriciler, Quarkus, Spring Boot ve Micronaut gibi hafif şirket resimlerini kullanıyor. Buna ek olarak, resmi platform da geliştirildi: J2EE 2006 yılında Java EE olarak yeniden adlandırıldı ve her versiyonda azaldı: CDI (Bağlamlar ve Bağımlılık Enjeksiyonu), Basitleştirilmiş JAX-TS ve EJB, platformu günlük kullanım için en uygun olanı yaptı.
Ancak Java EE, bahsedilen çerçeveden giderek daha önemli hale geliyordu. Bu nedenle, bir sonraki kargaşa 2017'de takip edildi: Oracle, Java EE'nin daha fazla geliştirilmesini Eclipse Vakfı'na teslim etti, burada platformun üreticiden bağımsız olarak Jakarta Ee -aperto adıyla devam ettiği ve o zamandan beri topluluk tarafından yönetildiği. Teknik üsler korunmuştur, ancak yeni bir yönetişim modeli ve inovasyon ve açılış için daha açık bir taahhütle. Bugün Jakarta EE, modern bulut uygulamaları için standart bir platformu temsil ederken, Spring and Co. birçok geliştiricinin günlük yaşamını pragmatik araçlar kiti olarak belirliyor. Her iki yaklaşım da yan yana, genellikle aynı projelerde de var.
Ne yazık ki, bu bağlantı artık geçerli değil.
Boşa harcanan eşyalara bağlantılar, 7 günlük daha büyükse veya çok sık çağrılmışsa gerçekleşmez.
Bu makaleyi okumak için bir Haberler+ paketine ihtiyacınız var. Şimdi yükümlülük olmadan bir hafta deneyin – yükümlülük olmadan!
Java'nın hikayesi 90'ların başında Sun Microsystems'te başladı. James Gosling ve ekibi, donanım ve işletim sisteminden bağımsız olarak çalışan bir programlama dili oluşturmak amacıyla Oak adlı yeni bir proje geliştirdiler. Bu vizyon, ağdaki cihazların ortaya çıkan dönemini desteklemelidir. 1995 yılında, proje Java olarak yeniden adlandırıldığında, “bir kez yaz, atunite çalıştır” (her platformda yazma ve çalıştırma) vaat etme fikriydi. Java sadece programlama dili değil, aynı zamanda geniş JDK sınıfı kütüphanesi (Java Geliştirme Kiti) ve Java Sanal Makinesi (JVM).
- Java programlama dili Mayıs ayında doğum gününü kutluyor. O anda tasarlanan kavramların çoğu hala geçerlidir.
- Bir kilometre taşı, lambdas ve akış arıları ile fonksiyonel dil stilinin hareket ettiği sürüm 8 idi.
- Gelecekte, değerli nesneler (Valhalla Projesi), veri tabanlı nesnelerin nesnelerin kimliği olmadan modellenebileceği spot ışığında olacaktır.
Java ilk kez, doğrudan web tarayıcısında etkileşimli içerik gerçekleştirmesine izin veren uygulamanın tanıtımıyla büyük spot ışığına girdi. Web 1.0'ın hala oldukça statik olduğu bir zamanda, uygulamalar World Wide Web'i doğurdu. Ancak Java'nın daha da fazlası vardı: Çöp toplayıcı tarafından belleğin otomatik olarak düzenlenmesi, belleğin yönetiminin can sıkıcı görevini geliştirmeyi geliştirir ve istikrara katkıda bulunur. Çok işleme alan ve sağlam ağ teknolojileri, Java'yı dağıtılmış uygulamaların geliştirilmesi için özellikle ilginç hale getirdi. Bütün bunlar ses veya sınıf kütüphanesi ile geldi ve harici kitapçılar kullanmak gerekli değildi. Halen Hazırda Bekletme gibi çerçevenin kaputunun altında çalışan tek JDBC (Java veritabanının bağlantısı), Java 1.1'in tanıtımı ile 1997'den beri ilişkisel veritabanlarına izin vermenizi sağlar.
Falk Sippach, EMBARC Software Consulting GmbH'de mimar, danışman ve yazılım eğitmenidir. Java topluluğunda yer alıyor ve bilgilerini makaleler, blog yayınları ve derslerinde paylaşıyor.
Sunucuda Java
2000'li yılların başından itibaren Java, sunucu tarafı ve şirket uygulamalarının geliştirilmesi ve iyi nedenlerle giderek daha fazla kullanılmaktadır. J2EE'nin (Java 2 Platformu, Enterprise Edition) tanıtımı ile Java, kendisini kurumsal kritik yazılım için ciddi bir platform olarak kurdu. J2EE, merkezi zorluklar için standart çözümler sundu: işlemler, kalıcılık, mesajlaşma, güvenlik ve ölçeklenebilirlik. Enterprise Javabeans (EJBS), Servlets ve Javaserver sayfaları (JSP) teknik tabanı oluşturdu.
Ancak pratikte, bu kavramların çoğu çok ağır ve karmaşık olduğunu kanıtlamıştır. Arzu yapılandırması, dağıtım tanımlayıcısı ve uygulama sunucularına olan bağımlılıklar, alternatif yaklaşımlar isteyen geliştiricilere yol açtı. Yaklaşık 2003 için onları Bahar ve Hazırda Bekletme gibi projelerde buldular. Spring, önce bir bağımlılık enjeksiyonu ile, daha sonra tam bir ekosistemle hafif ve doğrulanabilir bir programlama modeli getirdi. Hibernate, nesnelerle ilgili haritalama için kendisini bir facto standardı olarak belirlemiştir ve o zamanın EJB'sinin birçok zayıf yönünü ortadan kaldırmıştır.
Java ortamındaki bu “açık kaynak devrimi”, mevcut mimariye esnek entegre edilebilen modüler tablolarda, sert ve hacimli uygulama sunucularından uzak bir paradigma değişimine yol açtı. Mikro hizmetler ve modüller gibi mimari yaklaşımlarla desteklenen geliştiriciler, Quarkus, Spring Boot ve Micronaut gibi hafif şirket resimlerini kullanıyor. Buna ek olarak, resmi platform da geliştirildi: J2EE 2006 yılında Java EE olarak yeniden adlandırıldı ve her versiyonda azaldı: CDI (Bağlamlar ve Bağımlılık Enjeksiyonu), Basitleştirilmiş JAX-TS ve EJB, platformu günlük kullanım için en uygun olanı yaptı.
Ancak Java EE, bahsedilen çerçeveden giderek daha önemli hale geliyordu. Bu nedenle, bir sonraki kargaşa 2017'de takip edildi: Oracle, Java EE'nin daha fazla geliştirilmesini Eclipse Vakfı'na teslim etti, burada platformun üreticiden bağımsız olarak Jakarta Ee -aperto adıyla devam ettiği ve o zamandan beri topluluk tarafından yönetildiği. Teknik üsler korunmuştur, ancak yeni bir yönetişim modeli ve inovasyon ve açılış için daha açık bir taahhütle. Bugün Jakarta EE, modern bulut uygulamaları için standart bir platformu temsil ederken, Spring and Co. birçok geliştiricinin günlük yaşamını pragmatik araçlar kiti olarak belirliyor. Her iki yaklaşım da yan yana, genellikle aynı projelerde de var.
Ne yazık ki, bu bağlantı artık geçerli değil.
Boşa harcanan eşyalara bağlantılar, 7 günlük daha büyükse veya çok sık çağrılmışsa gerçekleşmez.
Bu makaleyi okumak için bir Haberler+ paketine ihtiyacınız var. Şimdi yükümlülük olmadan bir hafta deneyin – yükümlülük olmadan!