Ulusal ve memleketler arası birfazlaca kick boks tertibinde hakem olarak misyon alan Yıldız Okay, Kocaeli’de düzenlenen Büyükler Profesyonel Kick Boks Türkiye Şampiyonası’nda da nazaranv aldı. 12 yaşında karate yaparak spora başlayan Okay, 7 yıl profesyonel voleybol oynadı ve 12 yıl da kick boks yaptı. Okay, şimdilerde ise kick boks antrenörlüğü ve hakemliğini bir ortada yürütüyor. Birtakım tertiplerde yetiştirdiği atletleri yarıştırırken, birtakım tertiplerde ise federasyonun davetiyle hakemlik yapıyor.
“İnsanlara bir şeyler kazandırabilmek istiyorum”
Yıldız Okay, yetiştirdiği atletlere bir şeyler kazandırabilmenin kendisine gurur verdiğinin altını çizdi. Okay, “Antrenör olarak emek vermek, çocukları anlamak, onlara annelik etmek, hem de arkadaşları ve dostları olmak hayli hoş. Berbat alışkanlıklar edinmelerindense bu üzere aktivitelere tıpkı zamandarsleri açısından, hem girişimcilikleri açısından fazlaca daha fayda sağlıyor. Ben her derse girdiğimde heyecanlanıyorum. Her vakit birebir atraksiyonu yaşıyorum. Antrenör olarak sporcularımı güzel bir biçimde yetiştirmek istiyorum. Bu esnada da dereceleri ne olursa olsun gururlanırım. Onların sevinmesini, memnun olmalarını istiyorum. Türkiye’ye hoş bir şeyler kazandırabilmek, insanlara bir şeyler kazandırabilmek istiyorum” biçiminde konuştu.
“Hakemlikte iki atletin da hakkına girmemeniz gerekiyor”
Hakemlik yapmaktan da antrenörlük kadar keyif aldığını vurgulayan Okay, “Hakemlik tertiplerine federasyonumuz tarafınca çağrılıyoruz. Hoş projeler yapmaya çalışıyoruz. hem de atletlerimize takviye olmaya çalışıyoruz. Bu beraberinde bizi de motive ediyor. Birinci evvel hakemlikten keyif almaya başladım lakin o kadar güç geldi ki. Zira yorgun olabiliyorsunuz, dikkatinizden kaçabiliyor kimi şeyler. Çok dikkatli olmanız ve iki atletin da hakkına girmemeniz gerekiyor” dedi.
“Ilımlı olmaya çalışırsak hakemliğin hiç bir zorluğu yok”
Yıldız Okay, hakem olarak sık sık itirazlar ve yansılarla karşılaşıyor olmalarına karşın empati kurup ölçülü olunması gerektiğinin altını çizdi. Hakemlerin de atletlere dayanak olduğunda işlerinin daha kolay olacağını söyleyen Okay, “örneğin tartı odalarımız oluyor. Atletleri tartıyoruz burada. aslına bakarsan aç oluyorlar, kilo vermeleri gerekiyor. Örneğin, 650 gram fazlalıkları var. Biz de onlara ölçülü davranmalıyız. ‘Koş gel. O kiloyu ver gel’ üzere şeylerle sonlanıp onların da kalbini kırabiliyoruz. Bunu yapmamalıyız. Ben daima ölçülü olmaya çalışıyorum, güler yüzlü olmaya çalışıyorum. Onları daha epeyce motive etmeye çalışıyorum. bu türlü davrandığım için de daha dün yönettiğim maçta kaybeden taraf gelip beni tebrik etti. Tutuyor, ‘Tutma’ diyorum. ‘Hocam, nasıl gördünüz? Tebrik ederim, kaybettiğim biçimde epeyce hoş yönettiniz maçı’ dedi. Bu da gururlandırıyor. Evet zorlanabiliyoruz ve reaksiyonlar alabiliyoruz ancak empati yaptığınız vakit karşınızdaki sportmen yahut antrenör de aslına bakarsanız sizi anlıyor. Biraz empati kurup, ölçülü olmaya çalışırsak hakemliğin hiç bir zorluğu yok bence” diye konuştu.
“Sporcunun ne istediği epeyce önemli”
Kick boksa yeni başlamak isteyenlerin evvel sıhhat durumlarının gözden geçirilmesinin değerine değinen Okay, “Öncelikle sıhhat durumuna bakıyoruz. Bel fıtığı, boyun fıtığı, rastgele bir tansiyon yüksekliği yahut düşüklüğü var mı diye birinci olarak bunlara bakıyoruz. Bel fıtığı, kamburluk ve omurgasında eğrilik var mı diye bakıyoruz. daha sonrasında da atletin ne istediği fazlaca kıymetli. Kick boksta 7 tane branş var. Light da dövüşebiliyorsunuz, yalnızca puanla da dövüşebiliyorsunuz yahut K1 sert bir biçimde de dövüşebiliyorsunuz. Kick boksa başlayacak olan atletin branşlardan hangisini istediğine karar vermesi hayli önemli” tabirlerini kullandı.
IHA
“İnsanlara bir şeyler kazandırabilmek istiyorum”
Yıldız Okay, yetiştirdiği atletlere bir şeyler kazandırabilmenin kendisine gurur verdiğinin altını çizdi. Okay, “Antrenör olarak emek vermek, çocukları anlamak, onlara annelik etmek, hem de arkadaşları ve dostları olmak hayli hoş. Berbat alışkanlıklar edinmelerindense bu üzere aktivitelere tıpkı zamandarsleri açısından, hem girişimcilikleri açısından fazlaca daha fayda sağlıyor. Ben her derse girdiğimde heyecanlanıyorum. Her vakit birebir atraksiyonu yaşıyorum. Antrenör olarak sporcularımı güzel bir biçimde yetiştirmek istiyorum. Bu esnada da dereceleri ne olursa olsun gururlanırım. Onların sevinmesini, memnun olmalarını istiyorum. Türkiye’ye hoş bir şeyler kazandırabilmek, insanlara bir şeyler kazandırabilmek istiyorum” biçiminde konuştu.
“Hakemlikte iki atletin da hakkına girmemeniz gerekiyor”
Hakemlik yapmaktan da antrenörlük kadar keyif aldığını vurgulayan Okay, “Hakemlik tertiplerine federasyonumuz tarafınca çağrılıyoruz. Hoş projeler yapmaya çalışıyoruz. hem de atletlerimize takviye olmaya çalışıyoruz. Bu beraberinde bizi de motive ediyor. Birinci evvel hakemlikten keyif almaya başladım lakin o kadar güç geldi ki. Zira yorgun olabiliyorsunuz, dikkatinizden kaçabiliyor kimi şeyler. Çok dikkatli olmanız ve iki atletin da hakkına girmemeniz gerekiyor” dedi.
“Ilımlı olmaya çalışırsak hakemliğin hiç bir zorluğu yok”
Yıldız Okay, hakem olarak sık sık itirazlar ve yansılarla karşılaşıyor olmalarına karşın empati kurup ölçülü olunması gerektiğinin altını çizdi. Hakemlerin de atletlere dayanak olduğunda işlerinin daha kolay olacağını söyleyen Okay, “örneğin tartı odalarımız oluyor. Atletleri tartıyoruz burada. aslına bakarsan aç oluyorlar, kilo vermeleri gerekiyor. Örneğin, 650 gram fazlalıkları var. Biz de onlara ölçülü davranmalıyız. ‘Koş gel. O kiloyu ver gel’ üzere şeylerle sonlanıp onların da kalbini kırabiliyoruz. Bunu yapmamalıyız. Ben daima ölçülü olmaya çalışıyorum, güler yüzlü olmaya çalışıyorum. Onları daha epeyce motive etmeye çalışıyorum. bu türlü davrandığım için de daha dün yönettiğim maçta kaybeden taraf gelip beni tebrik etti. Tutuyor, ‘Tutma’ diyorum. ‘Hocam, nasıl gördünüz? Tebrik ederim, kaybettiğim biçimde epeyce hoş yönettiniz maçı’ dedi. Bu da gururlandırıyor. Evet zorlanabiliyoruz ve reaksiyonlar alabiliyoruz ancak empati yaptığınız vakit karşınızdaki sportmen yahut antrenör de aslına bakarsanız sizi anlıyor. Biraz empati kurup, ölçülü olmaya çalışırsak hakemliğin hiç bir zorluğu yok bence” diye konuştu.
“Sporcunun ne istediği epeyce önemli”
Kick boksa yeni başlamak isteyenlerin evvel sıhhat durumlarının gözden geçirilmesinin değerine değinen Okay, “Öncelikle sıhhat durumuna bakıyoruz. Bel fıtığı, boyun fıtığı, rastgele bir tansiyon yüksekliği yahut düşüklüğü var mı diye birinci olarak bunlara bakıyoruz. Bel fıtığı, kamburluk ve omurgasında eğrilik var mı diye bakıyoruz. daha sonrasında da atletin ne istediği fazlaca kıymetli. Kick boksta 7 tane branş var. Light da dövüşebiliyorsunuz, yalnızca puanla da dövüşebiliyorsunuz yahut K1 sert bir biçimde de dövüşebiliyorsunuz. Kick boksa başlayacak olan atletin branşlardan hangisini istediğine karar vermesi hayli önemli” tabirlerini kullandı.
IHA